Anektod
Who knows [?]
[?]
Sürç-i lisan eylediysem affola
Kulaklarimda gaf dola, şamar yüzümde iz kala
Ve bir çuval da incir yerle bir de olsa, köle bu ruha af ara
Suçlu yok zamanda, bükük boynuma giyotin olma
Dilekçeler kelepçe yediler, kanlı macun mecnunun damaklarında
Kestim şah damarımı, padişahın huzrunda
Dalıp giden bu şairin gelir-geçerleriyle melodi oldu söz sana
Patakla ruhumun karamsar çocuklarını
Al elinden şekerli elmalarını
Felek çarkı döndü, midem altüst oldu
Ben nakit bir sevgiyim, karşılıksız hediyeyim, susuz bir bedeviyim
Ve Sagopa Key; Rap'te iç karartan ilk buluş, karanlık zirvelerden gün doğuş
En zor anda bir devadır hoş sesin ,kendinle utanmadan konuş!
Konar göçer bir kuş gökkuşaklarında behşuş
(Zamanda yorulan elvedalarım
Cihanda kaybolan yıllarım
Zamanda yorulan elvedalarım
Son beyaz yağışlarım
Tanrının elinden yazılan bir mektubum ben
Son beyaz yağışlarım
Tanrının elinden yazılan bir mektubum ben)
Yo
Yeah
Ferasetim verasetin, şahadetim çelik cesaretim
Ve bazı bazı hasretim kendi kendime
Hakikatim, ben tam isabetim, hedeflerime kenetim
Hocalarımın gözüne yansısın faziletim
Yüzün yüzüme baka baka kızarır, düzün tersine karışır
Ayağını denk al, ortam marazlı
Kollarında ekstra panik taşı!
Hayata anlamsız gözlerle bakma şaşı!
Yüz psikopattan birinin açık kaşı
Çocukken çizdiğim resimlerde iki kuşa selam eden güneş vardı
Okyanusda bir yunus boğuldu, gemiler sarsıldı ve sonra battı
Ruh halime egoist psikolojilerinizi aşılamaktasınız, neden (ha)?
Aslında ilk çağdan çok blu çağı beni ilgilendirendi
Üç sene lisede rehine dönemi geçirdim
İlk sigarayla merabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım
Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım
Çakmak onun ellerindeydi
(Zamanda yorulan elvedalarım
Cihanda kaybolan yıllarım
Zamanda yorulan elvedalarım
Son beyaz yağışlarım
Tanrının elinden yazılan bir mektubum ben
Son beyaz yağışlarım
Tanrının elinden yazılan bir mektubum ben)