Lyrics Sagopa Kajmer

Sagopa Kajmer

İki Tanık

Yo, K.İ.T.S

Yo

Yo, K.İ.T.S

İki tanık var; biri dilimdir, biri de dürüst kalemim

İhanet etmez sözüm kağıda ve hâlim rabba teslim

Ölümün sessizliğine eşsiz bir seda ile girdim

Boğulmaktan korktuğun denizin tahmininden derinim

Benim kalbim ısrarla cennet kuşatmasında hâlâ

Ruhum bedeni terke maruz, sevap artı günahlarla

Öncelerimi dışlar sonralarım, aklım firarda

Güller yare sevgi kanıtı, benim elimde papatya

İçimden kaba bir ses beni azarlıyor, yıpratmakta

Yağmur betonla sevişirken güneş altın saçmakta

Kollarım o nankörlerle çetin güreş tutmakta

Sago gidenlerin gölgelerini koleksiyonuna katmakta

Sevdirmeye gayret etme kendini, sevilmeye terket

Uzadıkça kısalan ömre huzur aşısı zerket

Her adım için on çuvallık külfet, rabbım hayra lutfet

Zararı belli sonlarından iki gözünü ırak et

Keşfi bekleyen cümleler içindir bütün çabam

Kelimelerden kalpler yaptım, kimini deştim acımadan

Dilini kestiklerim sükût nöbetinde gık çıkarmadan

Suratsızları kapıdan kovsam girmek ister bacadan

Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher

Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim (var reddim, var reddim, yeah, Sago Kaf-Kef)

İki tanık var; biri dilim bir kalemim

Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim (kendi derdim, kendi derdim, kendi derdim, yo baştan)

Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher

Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim (var reddim, var reddim)

İki tanık var; biri dilim bir kalemim

Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim (kendi derdim, kendi derdim, Sago Kaf-Kef, yeah)

Bilirim bensiz dostum, iblis dostu, hannas komşusu

Batırdıkça batırır; derindir vesvas kuyusu

En tatlı yerinde uykumu basar karabasan kâbusu

Güzel cevapların, vardır elbet hain sorusu

Kanadı olsa hain kedinin, soyu kururdu serçelerin

Susuz çölde inci bulsa damla arar gözlerin

Rüzgâr esmez her zamanki gemiye layik

Bir üfürse yol bulurdu bizim orta direk kayık, bu şarkı bayık!

Çin ipeği giysen dahi senin değerin eşşek kılı

Gelecek hayranlarından sana aç önüne bir kahve falı

Hızlı koşan arap atının dört yana savruldu nalı

Umulmadık zamanda kesti birisi bindiği dalı

Günah ki en güzel kadındır, sizler güzele kanan

Tabiatın şeytan olacaksa yılan doğursun anan!

Say geriye doğru onu, ileri giden yolcu zaman

Başkasının ızdırabı ile huzur bulandır mutsuz insan

Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher

Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim (yeah, hadi, Sago Kaf-Kef, kasva)

İki tanık var; biri dilim bir kalemim

Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim (kendi derdim, kendi derdim, kendi derdim, yo baştan)

Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher

Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim (var reddim, var reddim)

İki tanık var; biri dilim bir kalemim

Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim